Sektörel Potansiyel

0
1979

Geçen sayımızda bu köşe konusu olarak ele aldığımız lastik ömrü hakkında ki yazımız büyük ilgi gördü.Üretici ve ithal marka yönetimlerinden ,sayısız lastik satış noktası bayiiden destek ve tebrik geldi. Gönlümüz Türkiye Lastikçiler Birliğinden de büyük destek gördük demek isterdi ama maalesef  böyle bir mesleki birlik yok  .. 

Ülkemizin çok zor bir ekonomik süreç yaşamakta olduğu, birçok sektörde ticari faaliyetlerin, ticari hayat ve hareketin neredeyse durmak noktasında seyir  ettiği bu yılın artık  son bölümüne  geliyoruz.Eylül  ekonomik literatürde son çeyreğe son adım demek, yılın artık son hamlelerinin yapıldığı ve yaşandığı periyottur. Reel  ticari hayattın ülke genelinde yaşamakta olduğu durgunluk yılın ilk 8 ayında özellikle otomotiv ve yan sektörlerinde uzun yıllardır  yaşanan en zayıf süreç oldu.Lastik sektörü de hem orijinal ekipman tedarik hem de perakende satış adetlerinde en kötü en durgun yıllardan birini yaşıyor.

Çok doğal olarak genel ticaret ve ekonominin yansımaları sektörel olarak sadece Lastik,jant,akü ve servis ekipmanları sektörünü yönelendiren ve yönetenlerin sorumluluğunda değildir.Genel durgunluk yansımaları sektörümüze her anlamda etki yaratır,çözüm beklentileri de genel ekonomik uygulamalara bağlıdır.

Öte yandan genel ekonomi ve ticaret şartlarından bağımsız ,sektörel potansiyelin  oluşumu, kapasitesi ve değerlendirilmesi yani kullanımı sektörün , sektörü yüneten ve yönlendirenlerin sorumluluğudur. Sektörel potansiyel çerçevesinde ticari hayatı arttıracak, durgunluk etkilerini minimize edecek çözümler üretilmesi gerekir. Bu doğrultuda Lastik sektörü de kendi potansiyeli doğrultusunda ciddi kapasiteye ve gelişime uygun bir ticari segment olarak doğru yöntemlerle etkin ve verimli kullanılması gayesiyle mesleki güç ve birlik olması gerekir ki bu sektörümüzün en önemli sorunudur. Böyle zor ve dönemlerde Türkiye Lastik sektörü maalesef sahipsiz ve çaresiz kenarda kalıyor.Oysa içinde devletin en üst otoritelerinden, bakanlıklarından, Ticaret Odalarına kadar onlarca mensubu barındıran sektörümüz kendi doğal gücünü ve iletişimini sağlayamıyor.

Geçen sayımızda yazdığımız “ lastik raf ve kullanım ömrü “ süresi hakkında oluşan bilgi kirliliği hem adetsel satışlar hem de fiyatları son derece olumsuz  etkilemektedir, en kısa zamanda bunun önüne geçilmez, devlet ve otorite kurumlar,kamuoyu ve kullanıcılar doğru bilgilendirmelerle bilinçlendirilmediği takdirde lastik satışına,ticaretine perakende sürecinde  geri dönüşü zor bir algı yerleşecektir.Lastik satışı ve özellikle yeni,eski,taze  gibi nitelemelerle yönlendirilirse  sektörün tüm segmentleri zarar görecektir. Bu zarar sadece sektör mensupların değil genel ekonomi çerçevesinde ülkemize yazılacak zarar olacaktır. Bu konuda çok geç olmadan , acilen tüm sektör bir araya gelmeli ,etkili ve etkin ciddi bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları yapmalılar.

Sektörümüzü kısıtlayan ve derinliğini daraltan bir diğer çok önemli mevzuu özel araçlarında yani tüm araçlarında kış lastikleri kullanım yönetmeliğine dahil olması gerekliliğidir. Karayollarında ve trafikte kış şartlarının ortaya çıkardığı olumsuzluklar sadece ticari araçları etkilemiyor,karayollarında ve trafikte olan tüm araçları etkilemektedir.Dolayısıyla kış lastikleri kullanım zorunluluğu tüm araçları kapsamalıdır.Bunun sağlanması, devlet ve otorite kurumlara anlatılması, kabul ettirilmesi ve dahası tüm ilgililerce uygulanmasını sağlamak, takip etmek gerekir ki,bu güç ve birlik gerektirir,mesleki birliktelik gerektirir. Özel kullanımda ki binek araçların kış koşullarında yarattığı trafik sıkıntıları ,ticari araçların yarattığından kat be kat çok daha fazladır.Konunun kamu otoritesi tüm birimlere tekrar tekrar anlatılması ,kış lastikleri kullanım yönetmeliğinin yeniden güncellenmesi sağlanmalıdır. Kış lastikleri yönetmeliğinin yeniden düzenlenmesini,mesleki olarak gerçekleştirmek,yönlendirmek ve desteklemek yerine  kamu yönetiminin   kendiliğinden yapmasını  beklemek fazlaca hayal olur.

Yukarıda yazdığım bu iki esas konu bile mesleki bir örgütün ,güçlü işbirliğiyle ciddi  emek,zaman ve kulis çalışmalarıyla uzun süreçlerde sağlanabilir.Uygulandığında  ise sektörel potansiyel artar ve çok ciddi  ticari hareketlilik   sağlar.Aynı zaman da ülke gene ekonomisine de çok fayda sağlayacaktır.Ortaya çıkacak büyük potansiyeli her lastik yöneticisi,satıcısı ve ilgilisi kolayca tahmin eder.

Türkiye lastik ,jant, akü ürünleri , servisleri ,ekipmanları ve hizmetleriyle hiçbir ekonomi yönetiminin göz ardı edemeyeceği büyüklüktedir. Sektörümüzü bulunduğumuz coğrafyayla, komşu ülkelerle ve Avrupa pazarlarıyla karşılaştırdığımızda dünyanın tüm önde gelen üretici ve tedarikci markalarının yakından takip ettiğini,ilgi duyduğunu fark ederiz. Tabii ki günümüz dünyasında tüm pazarlar serbest ticarete ve rekabete açık, herkes her yerde olabilir ama kendi pazarında daha etkin olmanın ilk kuralı örgütlü birlik ve beraberlikle mesleki güç oluşturmaktır.

Lastik Magazin, Türkiye’nin ilk ve tek lastik,jant ,akü,ürün ve servis hizmetleri ve ekipmanları dergisi olarak sektörün doğal  iletişim platformu görevini yerine getiriyor,aynı zamanda sektörün gelişmesine bilinen ve bilinmeyen çok önemli katkılar ve hizmetler sağlıyor,umuyoruz ki bu doğrultuda yalnız değiliz.

 

- REKLAM -

Yorum Yaz

Please enter your comment!
Please enter your name here